
Bulgaristan'da, yakın zamana kadar Türkiye ve Bulgaristan arasındaki ilişkileri Bulgar devletinin inkar ve zorla asimilasyon politikaları dolayısıyla geren, çok sayıda Türk asıllı Bulgaristan vatandaşı yaşamaktadır.
Bulgaristan'daki Türk azınlığın kökleri Anadolu'ya dayanır. Rumeli'nin 14. yüzyılda Osmanlılarca ele geçirilmesiyle Osmanlılar, Anadolu'daki diğer beyliklerin ve yarı göçebe aşiretlerin gücünün kırmak ve Türklerin yeni yerleşim noktalarına yerleştirilmesi politikasının devamı amacıyla, çok sayıda Türkü bilinçli olarak Balkanlara yerleştirmiştir. Tarih boyunca yaşanan çeşitli savaş ve çatışmalar dolayısıyla Bulgaristan'dan Türkiye'ye dört büyük göç dalgası yönelmiştir:
Bunlardan ilki Osmanlıların 93 Harbi'nde Ruslar karşısında bozguna uğramasının ardından yaşanan 1878 göçüdür. İkinci göç dalgası Balkan Harbi'nde yenilgiye uğrayan Osmanlı Devleti'nin Rumeli'deki tüm topraklarını Trakya dışında terketmek durumunda kalması sonucu 1912 yılında gerçekleşmiştir.
Üçüncü büyük göç İkinci Dünya Savaşı sonrası sosyalist rejime geçen Bulgaristan'ın tarım arazilerini devletleştirmesi ve Türkiye'nin Kore Savaşı'na katılması sebebiyle Moskova'dan Bulgar devletine yöneltilen, Türkiye'ye misilleme amaçlı Türk göçünün teşvik edilmesi talebi sonucu 1950-1951 yılları arasında yaşanan göçtür.
Dördüncü ve en son göç dalgası 1989 senesinde Bulgar devletinin asimilasyon politikalarına tepki olarak, dönemin başbakanı Turgut Özal'ın çabalarıyla gerçekleşmiştir.
Yaşanan tüm bu göçlere karşın Bulgaristan'da kesin sayısı tam olarak bilinmese de halen 1 milyonu aşkın Türkün yaşadığı tahmin edilmektedir. 1910'da, bu rakamın 2 milyon olduğu tahmin edilmektedir. Yani dünyada, ataları Bulgaristan Türkü olan yaklaşık 5 milyon kişinin varlığından söz edilebilir.
Bulgaristan'da 1965 yılında yapılan nüfus sayımı sonuçlarına göre, Türklerin toplam nüfusa oranının % 20 ve üzerinde olduğu Bulgar yönetim birimleri aşağıdaki gibidir:
Bu istatistik '89 göçünden önce yapıldığı için değerlerin güncelliği kuşkuludur. Son yıllarda Türk azınlık üzerindeki baskı politikasına son veren Bulgaristan, Avrupa Birliği'nin de baskıları nedeniyle, bu ülkede yaşayan Türklerle kalıcı bir uzlaşma kapısını aralamış görünmektedir.
Bulgaristan Türkleri Osmanlı Devleti'nin önemli bölgelerinden biri olmuş olan ve bugünkü Bulgaristan'da kalan bölgede azımsanmayacak bir Türk nüfusunu oluştururlar. MS. 6 yüzyılda Slavlar ile Türk kökenli bir kavim olan (Proto-)Bulgarlar bu alana yerleştiler. Aristokrat tabakayı oluşturan Bulgarlar bir süre sonra Slavlaşarak dillerini; 10. yüzyıldan itibaren de Ortodoksluğu kabul edip dinlerini bırakarak asimile olmuş, Slav nüfusuna karışmışlardır.
Ama bugün Bulgaristan'daki Türkler, eski Bulgaristan Türklerinin kalıntıları olmayıp, Oğuz ve Kumanlarin bakiyeleridir. Oğuz Türkleri, Anadolu üzerinden ve çoklukla Osmanlı devrinde o bölgeye geçen Türklerdir. Kıpçak Türkleri ise Karadeniz'in kuzeyinden bu bölgeye gelmiştir. Özellikle, Kırım ve civarından o günkü Bulgaristan bölgesine yerleşmeler olmuştur. Oğuz Türklerinin nüfusu Kıpçaklara göre çok daha fazladır.
Bugün Bulgaristan'da, 700 000 - 800 000 arasında Türk yaşamaktadır. Başta Kırcaali, Razgrad, Şumnu,Eski Cuma, Silistre, Dobriç, Burgaz, Rusçuk, Sofya şehirleri olmak üzere birçok yerleşim bölgesinde Türkler yaşamaktadırlar.
Yerel Ağızlar
Bulgaristan'daki Türkler başlıca olarak ikiye ayrılabilir; Kuzay ve Güney Bulgaristan Türkleri.
Kırcaali ağızları
Güneyde iki tane yeral ağız vardır. Birincisi çok yaygın olan ve Türkiye'de Trakya bölgesinde (ve kuzeydoğu Yunanistan'da) de konuşulan ağız, ikincisiyse Kırcaali-Mestanlı civarlarında kullanılan ağız. Aralarında zaman çekimleri ve birkaç kelime dışında pek bir fark yoktur.
Ayrıca bakınız
Dış bağlantılar
|